28 Aralık 2011 Çarşamba

RÜYASINDA

yarasının üzerine
D
U
Y
G
U
yazmış.
aslında
DUYGU  bir yaraymış
hiç kapanmamış.

insan olmayı reddeden çiçeklerin hazin sonu

insan olmak zordur
insan olmak yoğunluk ister,
çok çalışmak,düşünmek ister,
iş ister
güç ister.

bence ben insan değilim
şakayıklar insan değil..
anca bir çiçek olurum toprakta
ya da balık suda.
bazı gecelerse martı olur,
konarım pervazına.

hep işi gücü rüzgar olanlar vardır aranızda,
ya da kağıtları boyamak gök kuşağına,
işiniz gücünüz budur.

benimkisi ise  şarkı söylemektir.
bazen de rüyalar görmektir.

aksini inkar eden varsa aranızda
toprağımı değiştirir,
tüylerimi sever,
göz bebeklerimi öper
buralardan giderim.

vasiyet

yarın beni özleyin
yarından sonra da..
varmışım gibi, yokmuşum gibi..

içimden yine şarkılar söylerim
iyi ki doğdunuz derim
güle güle,
iyi günlerde hatırlayın derim
bu belki son şiirdir der,
gözlerinizden öperim.

27 Aralık 2011 Salı

vampiruykusu

rüyalarım sana kapalı gelincik,
lütfen gelip de beni ürkütme
gözlerimi kapamamaya yemin ederim
zaman geçiyor bak
günbegün döküldü yapraklar
git yoksa bir daha hiç uyumam.

25 Aralık 2011 Pazar

Bu Bir Yasal Uyarıdır!

Sevgili dost dediklerim,
sevgilileriniz olabilir,evlenmiş hatta ikinciye hamilesinizdir ya da kediniz köpeğiniz ve balıklarınızla dört duvar arasında vakit geçiriyor olabilirsiniz.
Bu,sizi özlemediğim anlamına gelmez. Yalnızken durmaksızın aradığınız en kahraman duyguyu, çifte kumru tadındayken aramamanızı anlayabilirim. Meşgulsünüzdür ya da "ah tam da aklımdan geçiyordun" kıvamındasınızdır.
Artık yemiyor olduğumu belirtmek isterim.
Şimdi bu sevimsiz durumunuzdan vazgeçip, özür dilerseniz;
sevgilim olduğunda, şayet evlenip üstüne 5 tane çocuk doğurduğum da bile, sizleri unutmayacağıma,
her fırsatta yanınızda olacağıma,
omzumun mütemadiyen size ait olacağına,
iki elim çamurlu olsa bile telefonlarınızı açacağıma,
sizi çok seveceğime,
şerefim üzerine yemin ederim.

Hala yeminimi duymayanlar için;
Bir gün sevgilinizden ayrıldığınızda,
karı ya da kocayla kavga ettiğinizde,
çocuğunuz sizi uyutmadığında,
beni artık aramamanızı şiddetle tavsiye eder,kalemimin iyi bilenmiş olduğunu hatırlatır, gözlerinizden öperim.
saygılar
en kahraman duygu

22 Aralık 2011 Perşembe

pımpımpıf



insanların kalbi dört odacıktan
her odasını boya yalancıktan
sonra beni sev,
kokla usulcuktan
kilidim var ama sana kapım maymuncuktan


UFU

Kırmızı yastıklara sarılı bir pamuksundur,
ellerin 50  yaşında,
rüyalarınsa bulutludur.

Kırk parçaya da bölünse her gece,
sabahları bıkmadan yapıştırdığın
ruhun,
çocuktur.


21 Aralık 2011 Çarşamba

Yıldızaltı İlk ve Son Öpücük

ekrana düşen kar taneleri gibi
ayrılığı estirdiniz yastıkların üzerine

oysa ki ne de güzel gelmiştiniz
yemek üzerine çay.
bir kez daha yaşlandığımı hissettirdiniz.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Çay döküldüğü yeri yakar


Damlaya damlaya göl de olur,
sabah kahvaltısında bal kaymak da.

Dudaklarınız yanar tatlı tatlı
düşen bir öpücük de olur,
kahvaltı sonrası bir kucak da.

çay içmeyince başı tutar
tava da eriyen peynir de olur,
yatılır kuş gibi göğsünde de.

Ne demişler,
çay döküldüğü yeri yakar
..
saygılar..

8 Aralık 2011 Perşembe

düşüş

Sesinizin çıkmayı beceremediği anlar vardır.
Kolonyağının keskin kokusu burnunuzu tıkarken, içinizde bayram küflerini biriktirirsiniz.
küfleri biriktir, içine biraz tuz ekle ve çalkala..
geçmişin tereyağı..
ağır ve sarı..
şimdi sürmeyi dene kızarmış bir ekmeğin üzerine..

Soğuk değil mi?
rüzgar var,
yapraklar dökülüyor ve sen okulu kırıp, sevgi yolunda onunla koşa koşa gündüz matinesine yetişmeye çalışıyorsun.
koş pinokyo yoksa filmi kaçıracaksın
tut elimden ve koş yoksa düşeriz.
düşeriz pinokyom,
elimi bırakırsan da düşeriz

tadını alamıyorum
çok hatırlıyorum
çok özlüyorum
ama tadını alamıyorum.
düşüyoruz pinokyom
çok kötü düşüyoruz.

7 Aralık 2011 Çarşamba

Tuz Sancısı

adını biliyorum da, kokunu unuttum.
kalemle ince ince çizerdim de, yüzünü unuttum.

tatsız tuzsuz günlerdeyim.
özlemek güzeldir de, seni özlemeyi unuttum.
sancın siliniyor içimden, üzülüyorum.

güneşi aldım, denize koydum
seni kuma sardım, yıldızları boyadım.
sonrası,
..
sonrası sessizlik.


30 Kasım 2011 Çarşamba

pembe peri tozu

Sanırım sizi çok seveceğim
karıncalarla.. usul usul
Sakallarınızın arasına takılmış yumuşacık ince uzun siluetiniz.
lütfen usul usul gelin
incitmeden

bir çay molası kadar olsun.
bir çay sözü kadar.



pembe toz serpilsin
bal kokan tünellerde uyu yine

kapan gözlerim
sol yanın uyanmak istemez
öperim uykundan

13 Kasım 2011 Pazar

ayakkabı bağcığına takıldı gözlerim

kocaman güçlü elleri,
ayakkabılarının bağcığını özenle bağladı
sanki bendim boşluklardan geçirilen
sanki bendim usulca yerleştirdiğin

ben ayakların kadardım
sen yine en büyük karanlık olan.
beni böyle bağlama
söküp attım ben o ipleri
beni böyle bağlama.

bırak kedi gibi kıvrılayım yatağımda
yalnız bırak
 ayakkabılarının bağcığı gibi



11 Kasım 2011 Cuma

Günaydın ellerim

uyanır uyanmaz solumda
sizi görmek ne güzel
hiç ayrılmayın e mi
ikinizden başka kimse yok şu koca yatakta
her sabah birbirinizi sararak uyanın güne
..
iyi ki doğmuşsunuz.


10 Kasım 2011 Perşembe

bugün 45 lik kadarsındır
yarın 46.
söyle bana harcadığım tüm rakamları
temmuzla ödeyebilecek misin?

rüya

tuz olmayınca deniz beni yutuyor dedi kadın
çok yüksekten dalıyor kızıl saçları suya
betona çarpmak gibi tuzu sevmek

betona çarpmak gibiydi tuzu sevmek.

şimdi ne yaparsa yapsın,
kazıyamıyor kendini
saçları suda,
nefesi soğuk.

3 Kasım 2011 Perşembe

dünya çok hızlı dönüyorsun
midem bulanıyor
biraz ağırdan alsan diyorum
hani gitmesen diyorum
hani gitmesen diyorum

2 Kasım 2011 Çarşamba

ya aşk?

karnına üç delik açtılar
biri Havva'dan
biri ilaçlardan
biri de aşktan..

üç kara delik!
ütüyor elindeki tüm bilyeleri
aynada da var
dokununca derin

kan bu sefer yok
kemoterapi diyor bir ses
peki ya saçların?
ya kaşların..

ya aşk?

31 Ekim 2011 Pazartesi

Ard Güzellemesi

Unutulan tada övgü olmaz
Hayratına su olur.
Ardından pişi yapılır, dağıtılır
sabah uyandığında ağzın ekşi kahverengiyse
mavi kurumuştur.

7 si değil 35 i de olsa bugün,
35 gecedir rüyaya da yatılsa
deniz çekilir
tuz unutulur
doğrusu budur.

28 Aralık 2011 Çarşamba

RÜYASINDA

yarasının üzerine
D
U
Y
G
U
yazmış.
aslında
DUYGU  bir yaraymış
hiç kapanmamış.

insan olmayı reddeden çiçeklerin hazin sonu

insan olmak zordur
insan olmak yoğunluk ister,
çok çalışmak,düşünmek ister,
iş ister
güç ister.

bence ben insan değilim
şakayıklar insan değil..
anca bir çiçek olurum toprakta
ya da balık suda.
bazı gecelerse martı olur,
konarım pervazına.

hep işi gücü rüzgar olanlar vardır aranızda,
ya da kağıtları boyamak gök kuşağına,
işiniz gücünüz budur.

benimkisi ise  şarkı söylemektir.
bazen de rüyalar görmektir.

aksini inkar eden varsa aranızda
toprağımı değiştirir,
tüylerimi sever,
göz bebeklerimi öper
buralardan giderim.

vasiyet

yarın beni özleyin
yarından sonra da..
varmışım gibi, yokmuşum gibi..

içimden yine şarkılar söylerim
iyi ki doğdunuz derim
güle güle,
iyi günlerde hatırlayın derim
bu belki son şiirdir der,
gözlerinizden öperim.

27 Aralık 2011 Salı

vampiruykusu

rüyalarım sana kapalı gelincik,
lütfen gelip de beni ürkütme
gözlerimi kapamamaya yemin ederim
zaman geçiyor bak
günbegün döküldü yapraklar
git yoksa bir daha hiç uyumam.

25 Aralık 2011 Pazar

Bu Bir Yasal Uyarıdır!

Sevgili dost dediklerim,
sevgilileriniz olabilir,evlenmiş hatta ikinciye hamilesinizdir ya da kediniz köpeğiniz ve balıklarınızla dört duvar arasında vakit geçiriyor olabilirsiniz.
Bu,sizi özlemediğim anlamına gelmez. Yalnızken durmaksızın aradığınız en kahraman duyguyu, çifte kumru tadındayken aramamanızı anlayabilirim. Meşgulsünüzdür ya da "ah tam da aklımdan geçiyordun" kıvamındasınızdır.
Artık yemiyor olduğumu belirtmek isterim.
Şimdi bu sevimsiz durumunuzdan vazgeçip, özür dilerseniz;
sevgilim olduğunda, şayet evlenip üstüne 5 tane çocuk doğurduğum da bile, sizleri unutmayacağıma,
her fırsatta yanınızda olacağıma,
omzumun mütemadiyen size ait olacağına,
iki elim çamurlu olsa bile telefonlarınızı açacağıma,
sizi çok seveceğime,
şerefim üzerine yemin ederim.

Hala yeminimi duymayanlar için;
Bir gün sevgilinizden ayrıldığınızda,
karı ya da kocayla kavga ettiğinizde,
çocuğunuz sizi uyutmadığında,
beni artık aramamanızı şiddetle tavsiye eder,kalemimin iyi bilenmiş olduğunu hatırlatır, gözlerinizden öperim.
saygılar
en kahraman duygu

22 Aralık 2011 Perşembe

pımpımpıf



insanların kalbi dört odacıktan
her odasını boya yalancıktan
sonra beni sev,
kokla usulcuktan
kilidim var ama sana kapım maymuncuktan


UFU

Kırmızı yastıklara sarılı bir pamuksundur,
ellerin 50  yaşında,
rüyalarınsa bulutludur.

Kırk parçaya da bölünse her gece,
sabahları bıkmadan yapıştırdığın
ruhun,
çocuktur.


21 Aralık 2011 Çarşamba

Yıldızaltı İlk ve Son Öpücük

ekrana düşen kar taneleri gibi
ayrılığı estirdiniz yastıkların üzerine

oysa ki ne de güzel gelmiştiniz
yemek üzerine çay.
bir kez daha yaşlandığımı hissettirdiniz.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Çay döküldüğü yeri yakar


Damlaya damlaya göl de olur,
sabah kahvaltısında bal kaymak da.

Dudaklarınız yanar tatlı tatlı
düşen bir öpücük de olur,
kahvaltı sonrası bir kucak da.

çay içmeyince başı tutar
tava da eriyen peynir de olur,
yatılır kuş gibi göğsünde de.

Ne demişler,
çay döküldüğü yeri yakar
..
saygılar..

8 Aralık 2011 Perşembe

düşüş

Sesinizin çıkmayı beceremediği anlar vardır.
Kolonyağının keskin kokusu burnunuzu tıkarken, içinizde bayram küflerini biriktirirsiniz.
küfleri biriktir, içine biraz tuz ekle ve çalkala..
geçmişin tereyağı..
ağır ve sarı..
şimdi sürmeyi dene kızarmış bir ekmeğin üzerine..

Soğuk değil mi?
rüzgar var,
yapraklar dökülüyor ve sen okulu kırıp, sevgi yolunda onunla koşa koşa gündüz matinesine yetişmeye çalışıyorsun.
koş pinokyo yoksa filmi kaçıracaksın
tut elimden ve koş yoksa düşeriz.
düşeriz pinokyom,
elimi bırakırsan da düşeriz

tadını alamıyorum
çok hatırlıyorum
çok özlüyorum
ama tadını alamıyorum.
düşüyoruz pinokyom
çok kötü düşüyoruz.

7 Aralık 2011 Çarşamba

Tuz Sancısı

adını biliyorum da, kokunu unuttum.
kalemle ince ince çizerdim de, yüzünü unuttum.

tatsız tuzsuz günlerdeyim.
özlemek güzeldir de, seni özlemeyi unuttum.
sancın siliniyor içimden, üzülüyorum.

güneşi aldım, denize koydum
seni kuma sardım, yıldızları boyadım.
sonrası,
..
sonrası sessizlik.


30 Kasım 2011 Çarşamba

pembe peri tozu

Sanırım sizi çok seveceğim
karıncalarla.. usul usul
Sakallarınızın arasına takılmış yumuşacık ince uzun siluetiniz.
lütfen usul usul gelin
incitmeden

bir çay molası kadar olsun.
bir çay sözü kadar.



pembe toz serpilsin
bal kokan tünellerde uyu yine

kapan gözlerim
sol yanın uyanmak istemez
öperim uykundan

13 Kasım 2011 Pazar

ayakkabı bağcığına takıldı gözlerim

kocaman güçlü elleri,
ayakkabılarının bağcığını özenle bağladı
sanki bendim boşluklardan geçirilen
sanki bendim usulca yerleştirdiğin

ben ayakların kadardım
sen yine en büyük karanlık olan.
beni böyle bağlama
söküp attım ben o ipleri
beni böyle bağlama.

bırak kedi gibi kıvrılayım yatağımda
yalnız bırak
 ayakkabılarının bağcığı gibi



11 Kasım 2011 Cuma

Günaydın ellerim

uyanır uyanmaz solumda
sizi görmek ne güzel
hiç ayrılmayın e mi
ikinizden başka kimse yok şu koca yatakta
her sabah birbirinizi sararak uyanın güne
..
iyi ki doğmuşsunuz.


10 Kasım 2011 Perşembe

bugün 45 lik kadarsındır
yarın 46.
söyle bana harcadığım tüm rakamları
temmuzla ödeyebilecek misin?

rüya

tuz olmayınca deniz beni yutuyor dedi kadın
çok yüksekten dalıyor kızıl saçları suya
betona çarpmak gibi tuzu sevmek

betona çarpmak gibiydi tuzu sevmek.

şimdi ne yaparsa yapsın,
kazıyamıyor kendini
saçları suda,
nefesi soğuk.

3 Kasım 2011 Perşembe

dünya çok hızlı dönüyorsun
midem bulanıyor
biraz ağırdan alsan diyorum
hani gitmesen diyorum
hani gitmesen diyorum

2 Kasım 2011 Çarşamba

ya aşk?

karnına üç delik açtılar
biri Havva'dan
biri ilaçlardan
biri de aşktan..

üç kara delik!
ütüyor elindeki tüm bilyeleri
aynada da var
dokununca derin

kan bu sefer yok
kemoterapi diyor bir ses
peki ya saçların?
ya kaşların..

ya aşk?

31 Ekim 2011 Pazartesi

Ard Güzellemesi

Unutulan tada övgü olmaz
Hayratına su olur.
Ardından pişi yapılır, dağıtılır
sabah uyandığında ağzın ekşi kahverengiyse
mavi kurumuştur.

7 si değil 35 i de olsa bugün,
35 gecedir rüyaya da yatılsa
deniz çekilir
tuz unutulur
doğrusu budur.